Negatif fotoğrafların temeli cam negatiflerden başlamıştır. İlk çekilen fotoğraflarda yumurta akıyla kaplanan cam levha, potasyum iyodür ve gümüş nitratla duyarlaştırılmakta, pozlandırmadan sonra mazı asidi ile banyo edilip sabitleştirilerek yıkanmaktadır. Duyarlı cam levha pozlandırmadan önce ya da sonra bir-iki hafta saklanabilmektedir. Ancak bu yöntemde pozlama süresi çok uzundur.
Islak Cam Negatif
1851’de İngiliz fotoğrafçı Frederick Scott Archer negatif fotoğrafçılığın ilk örnekleri olan “ıslak levha yöntemi”ni geliştirmiştir. Cam levha, potasyum ve diğer iyodürleri içeren bir tabakayla kaplanıp karanlık odada gümüş nitrat eriyiğine batırılmaktadır. Bu karışıma batırılan cam levha kameranın içine konuluyor ve henüz ıslakken ışığa tutuluyordu. Ardından demir sülfat-asetikasitle banyo ediliyor ve potasyum ya da sodyum siyanürle sabitleştiriliyordu. Bu çalışma fotoğrafçı adına zor bir süreçti. Fotoğrafçı bu işlem esnasında kimyasallara bulaşıyor ve sağlığı açısından da risk alıyordu. Bu zorluklara rağmen bu yeni yöntem pozlama sürecini 10 saniyeye kadar düşürmüştü ve çok net fotoğraflar ortaya çıkarmıştır.
Kuru cam negatif
1870’li yıllarda ışığa çok daha duyarlı gümüş bromürle kaplanmış jelatin emülsiyonla kaplanmış kuru levhalar geliştirildi. Bu kuru levhalar, ıslak levhalara göre daha ince ve daha hafifti. 1889 yılında George Eastman’ın kurduğu Eastman Kodak çok daha ince olan nitro selüloz filmi, “Siz düğmeye basın, gerisini biz yaparız” sloganıyla ünlü makaraya sarılmış film kullanan Brownie kamerayla birlikte piyasaya sürünce gerçek anlamda bir devrim yaşandı, fotoğraf kitlelere yayıldı.
Eastman Kodak’ın ilk sarma filmleri uzun ve ince bir kağıt şeridi biçimindeydi. İçindeki negatif tabaka çekilip çıkarılarak baskıdan önce cam levhaların üzerine yerleştiriliyordu. Yeni selüloz filmlerin üstünde tabanı görmeye sağlayan ışığa duyarlı bir emülsiyon bulunduğu içinse sıyırma işlemine artık gerek kalmıyordu. 1930’da çabuk alev alan nitro selüloz yerini selüloz asetat kullanıma bıraktı, yöntem aynı kalmakla birlikte emülsiyon sürekli olarak geliştirildi.